Kızıl Bayrak'tan...
Öğrenci gençlik hareketi yıllardır, devlet tarafından sistematik baskı ve terör altında boğulmaya çalışıldı. 12 Eylül’ün çocuğu YÖK eliyle kurulan düzen her geçen gün daha da pekiştirildi. Özellikle de AKP döneminde uç boyutlar kazandı. Sistematik baskı ve zor yoluyla devrimci ve demokrat öğrenciler üniversitelerden ayıklandılar. Eylem yapmaları, afiş asmaları, toplantı yapmaları yasaklandı. Başlarını kaldırdıkları her durumda acımasızca ezildiler. Böylelikle üniversitelerde 12 Eylül dönemini aratmayan bir düzen hakim hale getirildi. AKP hükümeti yakın zamanda da YÖK eliyle bu düzeni daha da sağlamlaştırmak üzere genelgeler yayınladı, yasalar hazırladı.
Ancak tüm bunlar gençliğin mücadelesini boğmaya yetmedi. Gençlik bastırılmaya çalışılan öfkesini gerici düzen güçlerine karşı militanca ortaya koydu. Böylelikle de düzen güçlerinin maskelerini indirirken mücadeleden yana güçlü bir rüzgar estirdiler.
Eğer bu çıkış bilinçli ve örgütlü bir çerçevede değerlendirilebilirse gençlik hareketi üzerindeki çok yönlü gerici ablukayı yarabilir ve militan-kitlesel bir düzey kazanabilir. Bunun için düzen güçlerine karşı gençliğin mücadelesini tok biçimde savunmak büyük önem taşıyor. Bu düşünceyle gençliğin mücadelesini “gelecek ve özgürlük mücadelesini boğamayacaksınız!” kararlılığıyla öne çıkardık.
Arka kapağımızı ise Amerikancı faşist cunta tarafından yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’e ayırdık. Erdal Eren’in katledilişi ile bugün gençliğe ve mücadelesine gösterilen zorbalık özünde aynıdır. Her iki durumda da gençliğe ve devrim mücadelesine duyulan düşmanlık yatıyor. Bu nedenle dün koşullarını yarattıklarında Erdal Eren’in yaşını büyütüp asanlar, bugün de meydanlara çıkan gençliğe acımasız bir terör uyguluyorlar.
Erdal Eren’in katledilişinin yıldönümünde bir dizi eylem ve anma etkinliği gerçekleştirilecek. DLB de bu kapsamda bir program oluşturmuş bulunuyor. Bu eylem ve etkinliklere güç taşımak büyük önem taşıyor.
***
Sınıf devrimcileri “Haklarımız ve geleceğimiz için örgütlü mücadeleyi yükseltelim!” şiarı altında yeni bir kampanyanın startını verdiler. Sermayenin ve devletinin elbirliğiyle örgütlenen saldırılarla yaşamları zindana çevrilen işçi ve emekçileri mücadeleye ve örgütlenmeye kazanmak hedefiyle yürütülen kampanya ile ilgili ayrıntıları sayfalarımızda bulabilirsiniz.
Bu kapsamda kampanyanın hedefleriyle de bağlantılı olarak asgari ücretle ilgili çalışmalar da yoğunlaştırılmış durumda. Bildiri ve afiş gibi materyallerle işçi ve emekçilere mücadele çağrısı yapılırken eylemler de gerçekleştirilecek. Sanayi havzalarında yapılacak eylemlerin yanısıra Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2. toplantısının gerçekleştirileceği 13 Aralık günü de eylemler yapılacak. Eylemlerin ayrıntılarını internet sitemizden takip edebilirsiniz.
***
Metal TİS sürecinde gözler Birleşik Metal’in alacağı tutumun üzerinde. Birleşik Metal yönetimi ya devam diyerek mücadeleyi yükseltecek ya da Türk Metal’in satış sözleşmesinin altına imza koyacak. Verilen işaretler ikincisinin tercih edileceği yönünde olsa da, böyle bir tutumun işçi sınıfına ve örgütlü mücadeleye çok şey kaybettireceği açıktır. Metaldeki TİS süreciyle ilgili haber, görüş ve değerlendirmelere bu sayımızda da genişçe yer verdik. |